15 Mayıs 2011 Pazar


Boynum nasıl acıyor! Ne sağ ne sol... Sadece önüme bakabiliyorum. Atkı sarsam boynuma... Sıcak tutar. Yarına bir şeyim kalmaz belki. Üşeniyorum. Kalkasım yok... Beş dakikamı almaz... Ama hal kalmadı bende! Nasıl yorgunum. Çalışmadım da üstelik bugün. İğrenç hissediyorum kendimi! Çikolata aldım. Yedim de... Ardından ağladım. Sinirlendim. Geri kalan tüm çikolatayı çöpe attım... Kusmak istedim. Vazgeçtim... Sigara içmeyi tercih ettim... Erken kalkmalıyım. Büyük ihtimal uyumadan işe giderim. Uyuyasım yok...
Herşeyi berbat etmekte üstüme yok... Neden böyle oluyor? Nefret etmediğim neredeyse hiç bir şey yok! Sürekli bir sinir. Bir parlama... Hiç bir şeye tahamül edemez oldum! Çok yoruyor bu beni...
 

Hiç ilerlemiyorum. Sürekli arkama bakıyorum... Ne zaman ayna da kendimi görsem 'Bu sen değilsin!' diyorum... Kendimi çoğu zaman değiştirmek istiyorum. Eskisi gibi olmak istiyorum... Olamayacağımı bile bile istiyorum!
Bazen de günlerce evimde oturmak ve tanımadığım birini beklemek istiyorum. Beni kurtarsın. Kapımı çalsın... Elimden tutup 'Gidiyoruz!' desin... Bunların hiç biri olmayacak... Biliyorum! Hiç kimse gelip beni kurtmayacak. Eski bLondie'yi bana hiç kimse geri vermeyecek... Kaçmaya devam edeceğim. Kendimden... Alışamadığım bu yeni insandan. Hep yeniden başlamak isteyeceğim. Bunun mümkün olmadığını bile bile... Becerebildiğim en iyi şeydir kaçmak! Kaçıyorum... Ama hiç bir şeyi geride bırakamıyorum... Çünkü kaçarken kendimi de yanımda götürüyorum... Kendimi burda bu evde bıraksam... Öyle gitsem... Keşke mümkün olsa!

11 Mayıs 2011 Çarşamba





Herşeyin başlangıcı yarın!
Hazırlıklar yapıldı...
Mutluyum!


Bu arada... tüm yazılar'ı sildim. Sebepsiz! Silesim vardı sildim...


Mutlu bir akşam diliyorum herkese. Muaah...